Gökçeada’da bir çok yerin tersine yerleşim yerleri hep adanın iç taraflarında kurulmuş. Adanın bir çok yerinde ise birbirinden güzel köyleri mevcut. Gökçeada köylerini gezmek, plaj ve restoranlardan arda kalan zamanda iyi bir fırsat oluyor. Bu köylerin bazılarında hala Rumlar yaşıyor, bazılarında ise eskiden Rumlar yaşamış ve terk etmelerinin ardından tamamen Türkler yerleşmiş durumda.
KALEKÖY
Gökçeada Kaleköy adanın deniz kenarında yerleşimi olan tek köyü olmakla beraber adanın en popüler ve canlı köylerinden birisi. Merkeze 4.5 km mesafededir. İsminde de anlaşıldığı üzere adadaki kalenin yamacına ve tepelik alanlarına kurulmuş bir köy burası. Köy evleri daha çok kaleye doğru tepelik alanda yer alıyor. Restoran ve kafeler ise deniz kenarında yer alıyor. Kaleköy sahili akşam saatlerinde oldukça hareketli, adalıların büyük kısmı akşam olduğunda yemek yemeğe veya yürüyüşe buraya geliyor. Belli bir saatten sonra araç girişine de kapatılıyor sahil. Herkesin keyfine göre bir mekan bulmak mümkün. Çay bahçesi, dondurmacı, mısırcı, balık restoranları gibi seçenekler var.
Kaleköy’de neler yapmalı?
1- Köy meydanındaki Mustafa’nın Kayfesi’nde kahvaltı edin. Üzerinde bir de güzel bir kahve için.
2- Adanın en doğal sabunlarının üretildiği İmroza’ya mutlaka uğrayın. İmroza’da yağmur suyu, zeytinyağı, gliserin gibi tamamen doğal içeriklerle ürettikleri sabunlardan alabilirsiniz. Limon kabuğu ve yağmur suyu içerikli kolonyasına biz bayıldık, tavsiye ederiz.
3-Kaleye doğru çıkıp adaya bir de tepeden bakın.
4- Kaleköy’ün en tepe noktasındaki Posedion Restoran’da gün batımını izleyerek Semadirek adasına karşı bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.
5-Kaleköy sahildeki restoranlarda akşam yemeği yiyebilirsiniz. Biz Kale restoranda bir akşam yemeği yedik, mezeler ve lezzetten memnun kaldık. Mutlaka adanın yerli kalamarını deneyin.
6- Yemek sonrasında Kaleköy sahildeki Pembe Kaval Bar’da takılabilirsiniz. Akşam saatlerinde açıkhavada canlı müzik yapılıyor. Ortam oldukça keyifli ve nezih. Adada gençlere hitap edern tek yer diyebiliriz.
TEPEKÖY
Gökçeada merkeze 9 km mesafede yer alan bu köy isimden de anlaşılacağı üzere adanın tepe noktalarından birisinde yerleşime sahip. Biraz virajlı yokuşu tırmandıktan sonra adanın sakin yaşayan köylerinden birine daha ulaşmış oluyorsunuz. Gökçeada Tepeköy’ü yaklaşık 15 dakikalık bir yürüyüş ile gezebilirsiniz.
Tepeköy’de neler yapmalı?
1- Angelikis Taverna’da yemek yemenizi tavsiye ederiz. Angelikis doğma büyüme Tepeköy’lü, köy meydanında işlettiği bakkalın üst katını birkaç sene önce restorana çevirmiş. Kendi yetiştirdikleri oğlak tandırı deneyebilirsiniz. Mezeler çok çeşitli ve lezzetli. Hele bir de yaprak sarması var ki bizim için efsane oldu 🙂 Daha mekana oturmadan önce Angelikis’in kendi sardığı yaprakları gördük ve özellikle pişmesini bekledik. Beklediğimize ise fazlasıyla değdi.
2- Barba Yorgo Taverna’da felekten bir Yunan gecesi geçirebilirsiniz. Akşam 21.00’dan itibaren canlı müzik ve sirtakiler eşiliğinde akşam yemeği için mutlaka bir gün önceden rezervasyon yapın. Mekan çok büyük olmadığından ve adanın tek müzikli tavernası burası olduğundan hemen doluyor.
3- Köy meydanındaki kahvede bir soluklanın, içeceğinizi sipariş edip tavla oynayın. Yan masadaki Rum amcaların tavla sohbetlerine eşlik edin. 🙂
Biz de tavla oynayıp çayımızı içerken şöyle bir etrafımıza baktığımızda kendimizi bir film içerisinde hissettik. Bir tarafta ufak Yorgo ve köyü gezmeye gelen küçük turist kızın koşuşturmaları, bir tarafta yan masada tavla oynayan Rum amcaların sohbetleri ile meydandaki ağacın altında soluklanan köy halkı… Bizim gibi şehir hayatında yaşayan, apartman komşularının bile yüzünü görmeye vakti olmayanların fazlasıyla özlediği manzaralara eşlik edebilirsiniz.
4- Tepeköy’ün asırlık çınar ağacı altında serinleyin. Köy merkezine gelmeden hemen önce Pınarbaşı tabelasından dümdüz içeri girdiğinizde asırlık çınar ağacını göreceksiniz. Burada isteyenler piknik yapabiliyor, isteyenlerde müthiş manzaraya karşı çayını kahvesini yudumlayabilir.
ZEYTİNLİKÖY
Ada’nın merkezine 3.5 km mesafede yer alan Zeytinliköy, Gökçeada Rum köylerinden birisidir. Adadaki Rum nüfusun daha fazla yaşadığı köylerden birisi burası. Bizce Kaleköy kadar adanın en popüler köylerinden birisi. Sokaklarında gezerken ada ambiyansını en çok hissedeceğiniz yer burası. Renkli evleri, taş sokakları, şirin kafeleri ile bu köyde gezerken kendimizi bir Yunan adasında gibi hissettik resmen.
Zeytinliköy’de neler yapmalı?
1- Gökçeada Zeytinliköy’ün en meşhur tatlısı olan sakızlı muhallebi yenmeli. Bir çok yerde bu ürün satılmasına rağmen sokak arasındaki ufacık dükkanda satış yapan Barba Hristo’nun kendi ürettikleri muhallebiler yıllardan bu yana köyün en popülerlerinden olmuş. Diğer bir seçenek yine Rum işletmecisine sahip Nostos Kafe olabilir. Bizce adanın en güzel ve şık kafesi de burası.
2- Dibek kahvesi içilmeli. Gökçeada Dibek Kahveleriyle meşhur fakat en güzel dibek kahvesi içilecek ambiyansa sahip yer ise Zeytinliköy. Yine Nostos’u veya Madamın Dibek Kahvesi’ni tercih edebilirsiniz. Notos’u o kadar çok sevdik ki iki günde bu mekana uğradık. Sakızlı muhallebi ve sütlü börek tatlısından denedik. İkisi de çok başarılıydı.
3- Dami, Son Vapur gibi yine çok şık restoranlarda oğlak, kuzu tandır ve mezeler ile bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.
4- Biraz gurme rehberi gibi oldu ama burada Selanik tatlısı, sütlü börek gibi Yunan tatlılarını da tatma imkanınız var.
DEREKÖY
Merkeze 15 km mesafede yer alan bu köye Uğurlu, Gizli Liman plajına giderken uğradık. Bu köy adanın en buruk köylerinden birisi, bugünlerde hayalet köy olarak anılıyor. Çünkü bir zamanlar Dereköy Gökçeada’nın merkezi imiş. Yaklaşık 2000 hane yaşarken bugünlerde sadece 150 hane yaşıyor. Eskiden köyde tam 22 kahve, 2 sinema mevcutmuş. 1960’lı yıllarda Rum’ların göç etmesi sonrasında köy terkedilmiş. Göç eden Rum’ların birçoğu Avustralya gibi uzak yerlere gittiklerinden tekrar geri dönen pek olmamış. Bugünlerde ise köydeki evlerin birçoğu boş, yıkık birer harebe gibi duruyorlar.
Dereköy’e uğradığınızda görmeniz gereken yerlerden birisi eski çamaşırhanesi. Biz gittiğimizde köyün tatlı çocukları rehberlik etmek istediler, biz de kırmadık. Çamaşırhanenin hikayesini onlardan dinledik.
Yukarıda bahsettiğimiz Gökçeada köylerinin haricinde de Bademli, Uğurlu, Eşelek gibi sadece konaklama imkanlarının veya yazlıkçıların olduğu başka köylerde mevcut. Buralar tarihi bir dokuya sahip değil sadece konaklama ve temelli yaşamayı düşünenlerin ilgisini çekebilir.
Keyifli okumalar,
Cansu&Bora
Bunlar da ilginizi çekebilir;
