Bunu Paylaş

Türkiye’nin dünya turizminde ilk sıralarda olmayı hak eden Kapadokya, Pamukkale gibi doğal güzelliklerinden bir tanesi de Trabzon. Hatta sadece Trabzon değil, Rize veya Artvin gibi illeri de kapsayan Doğu Karadenizi bu kategoriye alabiliriz. Biz de Trabzon gezilecek yerleri, Trabzon yeme içme rehberini kendi deneyimlerimizden toparlamaya çalıştık. Umarız tanıtılmasına bir nebze de katkısı olur ve korumak için daha çok çaba gösterilir.

Trabzon Genel Görünüm

Karadeniz’in hırçın bir yapısı vardır. Sahil şeridi ve içerilere doğru uzanan dağlar hep dik dik sert görünür insanın gözüne. Batı Karadeniz’den Doğu Karadeniz’e doğru gittikçe bu hırçınlık daha da artar. Dağlar daha dikleşir, vadiler daha bir derinleşir. Yeşilin rengi daha çok koyulaşır. Çok yağmur aldığı için de yeşillikleri gürdür. İnsanı hem ürkütür hem yeşile doyurur Karadeniz.

Doğu Karadeniz’in insanı da doğası gibidir. İçlerinde çokça güzellik vardır ama ilk bakışta sert gelirler insana. Biraz ürkütür yapıları. Sabit fikirlidirler genelde. Doğru tektir, o da kendi inandıklarıdır. Kolay kolay ikna edemezsiniz aksine.

Kadınları çalışkandır. Hatta biraz fazla çalışkandırlar. Onlarca kilometreyi onlarca kilo odun sırtlarında giderler. Fakat erkekleri asla onlar kadar çalışkan değildir. Tüm yaylalarda çoğunlukla çalışan kadınları görürsünüz.

Gelgelim Türkiye’nin en yeşil olan bu bölgesinde doğaya ne kadar değer veriliyor? Beton sevdası yaylaları bitirmeye başlamış. Güzelim doğanın en olur olmaz yerinde, 5 katlı çarpık bir apartman dikilivermiş. Hangi rant, hangi eş dost hatırına bu güzelim yerler bu kadar hoyratça kullanılmış?

Trabzon’da bir dost.

5 sene üniversitede aynı evi paylaştığım sevgili Ümit Türk. Sağ olsun Trabzon’daki evinin kapılarını da açtı bize. Hem anılarımız tekrardan canlandı hem de misafirperverlikleriyle rahat bir ortamımız oldu. Kendisi ressamlık yapıyor. Üniversiteden beri başarılarını hep takipteyiz. Resim sanatına ilgi duyanları böyle alalım;

instagram hesabı ; https://www.instagram.com/umtttrk/

Trabzon’a ne zaman gidilir?

Biz genel itibariyle seyahatlerimiz sırasında pek kalabalığı sevmeyiz. Bu yüzden bazı yerlerde sezon dışı tarihleri tercih ederiz. Trabzon’a da bu düşünceyle Ekim ayında seyahat planladık. Çünkü öncesinde yaptığımız araştırmalarda gezilecek görülecek yerlerde inanılmaz trafik olduğunu, fiyatların ekstra pahalı olduğunu duymuştuk.

Ekim ayında Trabzon’a gittiğimizde yaz mevsimi ile aynı hava sıcaklığında ve çok daha sakin, daha güzel hizmet aldığımız bir seyahat gerçekleştirdik. Gittiğimiz her yerde 1 ay önce burada olsaydınız çay içmeye masa bulamazdınız, oteller gecelik 1000 TL idi şimdi 250 TL vs gibi onlarca yorum geldi. İyi ki bu dönemde gelmişiz diye düşündük. Trabzon gezisi planlayanlara tavsiyemiz mümkünse bahar aylarında gelmeyi tercih ederek daha sakin ve huzurlu bir tatil geçirmeniz.

Trabzon Gezilecek Yerler

Trabzon merkez dahil olmak üzere dört ayrı bölgede gezilecek yerlere sahip. Tüm bölgeler merkeze 1-2 saat mesafede yer alıyor. Gezilecek yerlerin çoğuda bu bölgelerde. Her birisine en az 1 gün ayırmanızı öneriyoruz.

  • Çaykara Bölgesi
  • Akçaabat Bölgesi
  • Maçka Bölgesi
  • Trabzon Merkez

ÇAYKARA BÖLGESİ

UZUNGÖL

Trabzon merkeze 100 km mesafede Çaykara ilçesine bağlı Uzungöl tam bir doğa harikası. Sarp dağların arasında denizden 1100 metre yükseklikte oluşan bir göl burası. Yamaçlardan düşen kayaların Halziden deresinin ağzını kapatmasıyla oluştuğu öngörülüyor. Gelin görün ki yıllar içerisinde bu güzelliği bozmak için ne varsa yapılmaya başlanmış. Son yıllarda turizm amaçlı olarak popülerliğinin artmasıyla beraber özellikle Arap turistlerin en uğrak tatil beldelerinden birisi. Göl civarında çok sayıda konaklama, yeme içme ve alışveriş mağazaları var. Bize sorarsanız göl kenarının tamamen bakir kalması yapılacak en güzel şey olabilirdi. Şöyle tepeden bir Uzungöl’e bakayım dediğinizde saf bir göl manzarası yerine, göl kenarında yapılaşma görüyorsunuz. Tüm bunlara rağmen Uzungöl hala güzelliğini koruyor ve bundan sonrası için önlemler alınarak daha çok bozulması engellenmeli. Umarız bundan daha fazla betonlaştırılarak yapısı bozulmaz.

Uzungöl’de neler yapılabilir derseniz şöyle bir özetleyelim;

  • Göl kenarında yürüyüş yapabilirsiniz. Çocuklu aileler için göl kenarında alternatif oyun alanları mevcut.
  • Parkur fazla adrenalin yüklü olmasa da zipline yapabilirsiniz.
  • Göl kenarındaki restoranlarda yemek yiyebilirsiniz.
  • Uzungöl’ü yukarıdan fotoğraflamak için yamaçlara kurulu restoranlarda kahvaltı yapabilirsiniz. Bizim tercihimiz bu yönde oldu, hem şahane manzara ve fotoğraf açıları yakaladık. Hem de bu manzaraya karşı kahvaltımızı yaptık. Yamaçtaki tüm restoranlarda muhlama bulabilirsiniz. Fiyatlar yaklaşık olarak kişi başı serpme kahvaltı 50 TL civarında, muhlama ekstra.
  • Dileyenler Uzungöl civarındaki otellerde konaklayabilir. Sezonda gecelik ücretlerin ortalamanın üzerinde olduğunu söyleyebiliriz. Sezon dışı tarihleri seçerek daha ekonomik konaklama şansınız olabilir.
  • Civardaki yaylalara çıkılabilir. En yakından bulunan Karester yaylasını aşağıda paylaşıyoruz.

KARESTER YAYLASI

Uzungöl civarında geziyi tamamladıktan sonra yaylaya çıkmanızı öneririz. En yakınlarda yer alan yaylalardan biri Karester yaylası. Uzungöl’den yaklaşık 20 dakikalık araç ile tırmanıştan sonra yaylaya ulaşılıyor. Yukarı çıkarken yollar biraz virajlı ama genel olarak rahat.

Karester yaylası 2600 metre rakıma sahip. Bulutların üzerine çıktığınızı gördüğünüz yaylalardan birisi de burası. Yaylada bir tane işletme var, bir şeyler yeme içme imkanınız olabilir.

DİĞER YAYLALAR

Meğersek Uzungöl sadece Uzungöl’den ibaret değilmiş. Biz sadece Karester yaylasına çıktık ama burası dışında Balıklıgöl ve Şekersu Yaylası gibi farklı yerlerde var. Biz internette buralara yönelik hiç bir bilgi bulamamıştık. Eğer zamanınız olursa Uzungöl’e +1 gün daha ayırarak diğer doğa güzelliklerini de görebilirsiniz.

MAÇKA BÖLGESİ


SÜMELA MANASTIRI

Trabzon merkeze 45 km mesafede, Maçka ilçesinin Altındere köyünde yer alan Sümela Manastırı “Meryem Ana” adıyla da anılmaktadır. Sümela Manastırı’nın Bizans İmparatoru I. Theodosius zamanında 375-395 yıllarında iki rahip tarafından kurulduğu tahmin edilmektedir. Doğu Karadeniz Osmanlı egemenliğine girdikten sonra manastırın hakları korunmuştur. 18 ve 19. yüzyıllarda da binalara eklemeler yapılmış ve bugünkü ihtişamlı görüntüsüne sahip olmuştur.

Trabzon’un 1916-1918 yılları arasındaki Rus işgali sırasında manastıra el konulmuş, 1923’den sonra tamamıyla boşaltılmıştır. Son birkaç senedir ise restorasyon çalışmaları sebebiyle halkın ziyaretine kapalıdır.

Manastıra çıkmadan önce Altındere Milli Parkı’na giriş yapmak gerekiyor. Girişte bir restoran  ve hediyelik eşya satan dükkanlar var.

Sümela Manastırı, sarp kayalıkların hemen içerisine inşa edilmiş, oldukça ihtişamlı bir görüntüye sahip. Uzun süre bakıp bu bina buraya nasıl inşa edilmiş olabilir diye düşünmeden edemiyor insan. Gerçekten çok etkileyici.

HAMSİKÖY

Trabzon merkeze 50 km mesafede, Maçka ilçesine bağlı bir mahalledir. Eşsiz manzarası ile mahalleden çok daha fazlası bizce. Altındere Milli Park’ında Sümela Manastırı’nı ziyaret ettikten sonra buraya çok rahatlıkla gelebilirsiniz. Dağın eteklerinde çay tarlaları, bir tarafta ineklerini otlatan teyzeler…İnanın Heidi’nin dağlarından bir farkı yok manzaranın 🙂 Bazılarınız önceden de duymuş olabilir, Hamsiköy sütlacı ile meşhur. Turistlerin de bu sebeple sırf sütlaç yemek için geldikleri bir rota haline gelmiş. Sütlacınızı yerken karşınıza aldığınız o manzara mutlaka görülmeye değer.

Hamsiköy sütlacı nerede yenir? 

Hamsiköy’e girmenizle beraber yan yana dizili bir sürü sütlaç satan restoran sizi karşılıyor.  Bir tane sütlaç yedik yetmedi,  sizin için iki farklı yerde sütlaç yedik 🙂  Niyazi Usta ve Pervanoğlu Restoran… Her ikisi de çok güzeldi fakat Pervanoğlu’nun kıvamını daha çok sevdik. Gerçekten yorumlarda yazdıkları kadar var sütlaç sevmeyene bile sütlaç yedirebilecek kadar lezzetliydi.

ZİGANA GEÇİDİ

Meşhur Zigana geçidi Hamsiköy rotasından sonra 20 km’lik kısa bir mesafe daha ileri doğru gidilince görülebilir. Fakat Zigana Trabzon sınırında değil Gümüşhane’ye bağlı. Zigana geçidi, Doğu Karadeniz’i İç Anadolu’ya bağlayan bir geçiş noktasıdır. 2000 metre rakıma sahip olduğu için yılın birçok ayı kar altındadır.  Yolunuz düşerse görmeniz gereken yerlerden birisi olduğunu belirtebiliriz.

AKÇAABAT BÖLGESİ


HIDIRNEBİ YAYLASI

Akççabat’a bağlı Hıdırnebi yaylası Trabzon’daki en meşhur yayladır. Yaylanın tepesine çıkış yolu boyunca hep sis bulutlarının arasından geçiyorsunuz. Tepede de durum pek farklı değil. Hava ara ara bir 5-10 sn açıyor sonra yine göz gözü görmüyor. Orada konuştuğumuz teyzelerde buradan sisin hiç kalkmadığını söyledi. Hatta nereden geldiğimizi soran bir teyze, “İstanbul’dan bu sisi görmeye niye geliyor insanlar, anlamıyorum” diyerek noktayı koydu. 🙂 Bilmiyor ki bu sis bulutu bir İstanbul’lu için ne büyük bir görsel şölen.

Hıdırnebi Yaylası

Trabzon Hıdırnebi yaylası aynı zamanda 2 adet ufak gölete sahip. Göller sislerin arasında ve yansımalarla çok güzel bir görüntü oluşturuyor. Kısa bir yürüyüş ile buraları da görmenizi tavsiye ederiz.

Hıdırnebi Gölü

BALIKLIGÖL YAYLASI VE BALIKLIGÖL

Trabzon seyahatimiz sırasında en keyif aldığımız yerlerden birisi oldu. O kadar güzel bir yaylaydı ki uçağımızın olduğu son güne burayı bıraktığımıza pişman olduk. Bulutların üzerinde o kadar huzurlu dingin bir yer ki. Trabzon’da gezilecek yaylaların en başına burayı koyuyoruz.

Balıklı Göl
Balıklı Göl Yaylası

ÇAL MAĞARASI

Balıklıgöl’den Çal Mağarasına doğru giden bir dağ yolu var ama yolları bozuk olduğu için kimse tavsiye etmiyor. Dünyanın en büyük ikinci mağarası olarak kabul edilen Çal mağarasının içinden dere geçmektedir. Bu enfes güzellik ise Trabzon merkeze 54 km yaklaşık 1 saat mesafededir.

SERA GÖLÜ

Akçaabat semtine yaklaşık 4 km mesafede yer alan Sera gölü, aşırı yağışlar sonrasında 1950 yılında Derecik Vadisi yamaçlarından kopan büyük kayaçların vadi tabanını tıkaması sonucu oluşmuş. Bugün ise başta Arap turistler olmak üzere turistlerin uğrak noktalarından birisi haline gelmiş. Göl çevresinde kafe ve restoranlar açılmış, isteyenler içinse deniz bisikleti ile göl içerisinde tur atma imkanı var.

TRABZON MERKEZ


Karadeniz’in doğal güzellikleri, yaylası, yeşili için merkezden biraz uzaklaşmak gerekiyor. Bunlar dışında merkezde görülmesi gereken yerleri listeledik.

AYASOFYA MÜZESİ

Kral 1. Manuel tarafından 1260 senesinde manastır kilise olarak yapıldığı tahmin edilmektedir. Fatih Sultan Mehmet’in 1461 yılında Trabzon’u fethi sonrasında ise  camiye çevrilmiştir. Günümüzde ise müze olarak halkın ziyaretine açıktır.

ATATÜRK KÖŞKÜ

1924 yılında Atatürk Trabzon’u ziyaret ettiğinde bu köşkte ağırlanmış ve 1930 senesinde Atatürk’e hediye edilmiştir. Atatürk 1937 yılında tekrar Trabzon’u ziyaret ettiğinde bu köşkte kalmıştır. Şu anda da müze olarak halkın ziyaretine açık.

TRABZON MÜZESİ (KOSTAKİ KONAĞI)

Trabzon Müzesi olarak bilinen konak, 1900’lü yılların başlarında Banker Kostaki Teophylaktos tarafından büyük programlı konut olarak yaptırılmıştır. Milli mücadele yıllarında karargah binası olarak kullanılan yapı, 1924 yılında Atatürk, eşi Latife Hanım ve beraberlerindekiler bu konakta kalmışlardır. Günümüzde halkın ziyaretine açıktır.

BOZTEPE

Boztepe mahallesine bağlı bu mevkii de Trabzon’u ister gün batımında, ister akşam vakti şöyle bir tepeden seyrederek çayınızı yudumlayabileceğiniz en güzel nokta. Semaverde çay yanında çekirdek ile keyif yapmanızı tavsiye ederiz.

Cansu & Bora

Bunlar da ilginizi çekebilir;

Trabzon Nerede Ne Yenir?

Amasya Gezi Rehberi

Benzer İçerikler;

https://blog.biletbayi.com/trabzonda-gezilecek-yerler.html/

Write A Comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Pin It
Show Buttons
Hide Buttons