Makedonya gezimizin Üsküp ve Matka Kanyonu‘ndan sonra üçüncü durağı olarak Ohri Gölü’ne gittik. UNESCO Dünya Kültür Miras listesinde yer alan Ohri Gölü Makedonya’da en çok merak ettiğimiz yerdi. Varmadan önce ziyaret edenlerden doğasına yönelik çok fazla övgüler duymuştuk. Bu yüzden 5 günlük Makedonya gezimizin 3 gününü bu özel şehre ayırdık. Biz de buraya vardığımızda şehre yönelik övgülerin ne kadar doğru olduğunu kendi gözlerimizle görmüş olduk.
Üsküp‘ten yaklaşık 3 saatlik bir araba yolculuğuyla Ohrid’e ulaşabilirsiniz. Araç kiraları uygun olduğu için ve Ohrid’e vardığınızda da araca ihtiyacınız olacağınızı düşünerek araç kiralamanızı tavsiye ederiz.
Genel Görünüm
Makedonya’nın diğer şehirlerinin içinde en huzurlu, en gürültüsüz ve en güvenli şehri kesinlikle Ohrid. Şehre girmenizle birlikte insan dinlenmeye başlıyor. Belirli saatlerdeki tekne gezilerine ait motor sesleri dışında gürültü yok denecek kadar az. Büyük ve yüksek binalar hiç yok. Merkezdeki bir çok evin mimarisi yaklaşık 500 sene Osmanlı egemenliğinden kalmasının etkilerini gösteriyor. Cumbalı konaklarının sıra sıra göle karşı dizildiği taş sokaklarında gezerken bunu çok iyi hissedebiliyorsunuz.
Ohrid şehri gündüz güzel olduğu kadar akşamları da aynı huzur ve sessizliğe sahip. Sadece restoranlardan akşam saatlerinde yerel Makedon canlı müzik sesleri duyabilirsiniz. Müzikleri çok güzel ve hiç rahatsız etmiyor. Biraz Yunan taverna müziklerini andırıyor.
Ayrıca Ohri gölü dünyanın en temiz göllerinden birisi. Buraya geldiğinizde yapılan ilk tavsiyelerden birisi şüphesiz gölde yüzmeniz yönünde. Biz Ohri seyahatimizde mevsim itibariyle maalesef gölde yüzemedik. Fakat yaz aylarında göl kenarında faaliyet gösteren çok sayıda plaj olduğunu gördük. Her şeyin fiyatı çok uygun. Akşam restoranları çok şık ve Makedon yemekleri çok lezzetli.
NEREDE KONAKLADIK?
Ohrid’de “House Cun“ isimli otelde 3 gece konakladık. Odamızı da göl manzaralı rezerve ettik. House Cun otel gölün tam kenarında ve çok merkezi bir konumda olduğu için, otelden çıktığınız andan itibaren çarşıya, kafelere yürüyüş mesafesindesiniz.
Konaklama fiyatına oda-kahvaltı dahildi. Kahvaltı bizce gayet güzeldi. Otelin hemen altında kendisine ait bir restoran alanı var. Kahvaltı burada veriliyor. Kahvaltınızı da yine keyifli ve huzurlu bir ortamda göl manzarasına karşı yapıyorsunuz. Akşam yemeklerinde Makedon canlı müzikleri eşliğinde keyifli bir ortam sunuluyor. O kadar sevdik ki iki akşam burada yemek yedik.
Otelde temizlik ve personel ile ilgili olarak bir sıkıntı yaşamadık. Ohrid merkezinde uygun fiyatlı konaklama seçenekleri olan bir çok otel bulabilirsiniz.
NEREDE YEMEK YEDİK?
Yukarıda bahsettiğimiz gibi konakladığımız otelin giriş katında kendilerine ait “Restoran Cun” isimli bir restoranları da var. Otelin kahvaltısı da zaten burada veriliyor. İlk akşam yemeğimizi burada yemeği tercih ettik ve hiç pişman olmadık. Belli bir saatten sonra mekanda canlı müzik başlıyor. Menüde Makedon mutfağına ait pek çok seçenek mevcut. Servis hızlı ve yemekler lezzetliydi. Makedon mezelerinden aklımıza en çok kazınan meze “Ajvar”. Ajvar sos, köz patlıcan ve köz kırmızı biberden yapılıyormuş. O kadar sevdik ki İstanbul’a dönerken marketten bir kavanoz aldık, keşke daha fazla alsaydık diyoruz… İki akşam yemeğimizi bu restoranda Makedon müzikleri eşliğinde yedik.
Ohrid’de tüm restoranların menüsünde olan en meşhur balık gölde yetiştirilen Belvica balığı. Fakat biz gittiğimizde pek çok restorana sormamıza rağmen ellerinde olmadığını söylediler. Sadece bir restoranda bulabildik. Balık cins olarak küçük ve tahmin ettiğimiz gibi tatsız çıktı.
Tatlı konusuna gelirsek, trileçenin Balkanlarda Türkiye’deki kadar meşhur ve sık bulunan bir tatlı olmadığını belki söylemişizdir. Ohrid’de de aynı durum söz konusuydu. Bir akşam çarşı içerisindeki bir pastanede trileçe görünce ancak yiyebildik.
OHRİD VE CİVARINDA GEZİLECEK YERLER
1- Bay of Bones Museum / Museum on Water
Su üzerine kurulu bir müze düşünebiliyor musunuz? Ohrid – St. Naum arası yol üzerinde, göl kenarında su üzerinde kurulmuş bu müzeyi biraz araştırma sonrasında öğrendik. Çok ilgimizi çektiği için araçla giderken mutlaka uğramak için listemize aldık.
Ohrid merkeze 16 km uzaklıkta, araçla giderseniz 20dk içerisinde ulaşabilirsiniz. Ücretsiz otoparkı var. Aracı park ettikten sonra göl kenarına doğru inen patika bir yolu var. Çok düşük bir ücret karşılığında müzeyi gezebilirsiniz.
10 bin kadar ahşap kazıkla desteklenmiş bir platform ile su üzerine kurulu bir müze… M.Ö 1200-600 yıllarına dayanan kalıntılar 1997-2005 yılları arasında su altı ekipleri tarafından tam olarak bu bölgede keşfedilmiş. Çok sayıda hayvanın kemikleri ve o döneme ait yerleşimlerin parçaları sergileniyor. Kara tarafından o dönemlere ait yerleşim birikimlerinin su altında görünen kısımlarını içeren küçük bir sergi var. Hatta ilgisini çeken dalgıçlar için ise Dalış Merkezinde su altı kazılarını ziyaret etme imkanı sağlıyorlar.
2- Sveti Naum
Ohrid’in 29 km güneyinde Arnavutluk sınırına yakın bir konumda yer alan bir Ortodoks Manastırı’dır. Bulgar İmparatorluğu döneminde kurulmuştur. Manastırda bir dönem eğitim merkezi de vardı. Saint Naum bir diğer adıyla Ohrid’in Naum’u Ortaçağ dönemlerinde yaşayan Bulgar yazar ve aydınlardandır. Naum, Ohri gölü kıyısındaki bu Manastır’da gömülmüş. Manastır tam göl kenarında tepeye konumlanmış. Bahçesinde müthiş Ohri gölü manzarası sizi karşılıyor.
Günümüzde manastırı içerisini gezmek ücretli. Sveti Naum’a kara yoluyla veya Ohrid kasaba limanından kalkan teknelerle 1 saat sürede 10 euro karşılığında ulaşabilirsiniz. Tekne seferleri her gün saat 10.00-16.00 arasındadır.
Sveti Naum’da manastır gezisi dışında da yapılacak birkaç aktivite var. Zaten manastıra doğru yürürken çok sayıda restoran göreceksiniz hepsi göl kenarında. Eğer zaman kısıtınız yoksa bu restoranlarda yemek veya kahve keyfi yapılabilir.
3- Kara Drim Nehri
Ohri seyahatimizde en çok keyif aldığımız duraklardan birisi de Kara Drim Nehri oldu. Manastıra doğru giderken sol tarafınızda gölün ana su kaynağına giden bölüm yer alıyor. Gölün kaynak noktasına doğru teknelerle yarım saatlik turlar düzenleniyor. Tekne ücreti 10 euro 4-5 kişi binebilirsiniz. Tam kiralayacağımız anda yağmur bastırdı, biraz tereddüt etsek de bu fırsat kaçmaz dedik ve bindik. İyi ki de gitmişiz. Çünkü gölün iç kısımlarına doğru yeşillikler içinde ilerledikçe huzur artıyor sanki. Üstüne bir de yağmur ile birleşince apayrı bir keyif oldu bizim için.
Tekne turu sonrasında da hemen göl kenarındaki Ostriva restoranda kahve molası verdik. İsterseniz gölün üzerinde ahşap yüzen iskelelerde de yemek yiyebiliyormuşsunuz.
Daha detaylı bilgi için aşağıdaki Kara Drim (Crn Drim) Nehri yazımızı okuyabilirsiniz.
4- Çar Samuel Kalesi
Ohri gölüne tamamen hakim bir tepe üzerinde inşa edilmiş bu kale Bulgar İmparatorluğu tarafından yapılmış bir kaledir. Kesin olmamakla birlikte Bulgar Çar Samuel tarafından yaptırıldığı bilgiler arasında yer alıyor. Göl su seviyesine 700 metre civarında rakıma sahiptir. Ohrid merkezinden yürüyerek kaleye çok kolay ulaşılabiliyor. Araç ile gelenler için ise kale surlarından içeriye girmeden hemen öncesine ücretsiz otopark alanı var.
Kalenin girişinde bir iki kafe ve incik boncuk satan standlar var. Kaleye giriş ücreti 100 MKD(Makedon Dinarı) yaklaşık 2 Euro. Kale surlarına tırmanırken tavsiyemiz spor ayakkabı gibi rahat ve kaymayan bir ayakkabı ile çıkmak olacak. Kale dar ve dik merdivenlere sahip fakat surlara çıktıktan sonra Ohri gölünün tüm güzelliğine hakim olabilirsiniz.
5- Struga
Struga şehri Ohrid’e 15 km mesafede bir sahil kasabası. Buraya kadar gelmişken Struga’yı da görelim istedik fakat listesine almazsanız pek bir şey kaçırmış olmazsınız bizden söylemesi. Sokaklarında araç ile kısa bir tur atmak dışında yapılacak hiçbir şey bulamadık. Sadece tesadüf eseri bir sokaktan geçerken tarihi bir cami gördük. Mustafa Çelebi Cami Osmanlı döneminden kalma ufak bir cami, günümüzde hala kullanıma ve ziyarete açık. Struga şehrinin içerisinden Ohri gölüne dökülen Kara Drin nehri geçiyor. Nehir kenarında oturulabilecek sayılı mekan gördüğümüzü de ek not olarak ekleyelim.
6- Church of Saints Clement and Panteleimon
Çar Samuel kalesinden aşağıya doğru ormanlık arazi içerisindeki yürüyüş yolunu takip ederek bu kilise ulaşılıyor. Ohrid’de hangi kiliseye giderseniz gölü tepeden geniş açı ile görebiliyorsunuz. Günümüzde bu kilisede halkın ziyaretine açık, içeride bazı sanat eserleri de sergilenmektedir.
7- Aziz Yuhanna Kilisesi
Arkeologlar tarafından 1447 yılında inşa edildiği öngörülen Makedon Ortodoks kilisesidir. Ohri gölünü tepeden gören bir yamaç üzerinde ve merkeze yürüyüş mesafesindedir.
Ek olarak; Ohrid’in taş sokaklarında gezerken şans eseri kağıt atolyesi gördük. Ufacık bir dükkanda el yapımı orjinal kağıtlar üretiliyor. Denk gelirseniz bizzat dükkan içerisinde kağıt yapımını izleyebilirsiniz. Aynı zamanda dükkanda kağıttan yapılan hediyelik ürünlerinde satışı var.
Bunlarda ilginizi çekebilir :
Sevgiler,
Cansu&Bora