Bazı İstanbul semtleri vardır ki gezmeye doyamayız.. Semtin tarihi, kültürü, ruhu içimize işler, sokaklarında gezerken zaman tünelinden geçiyormuş gibi hissederiz… İşte tam da bu tarz bir semt gezisi yapmak istiyorduk uzun zamandır. Şimdilerde günübirlik turlara, fotoğrafçılara sıkça ev sahipliği yapan Fener-Balat semtine sonunda bizde bir Pazar günümüzü ayırdık.
Anadolu yakasından geçmek isteyenler için, Üsküdar’dan kalkan Haliç hattına giden vapurlar direkt olarak Fener-Balat iskelelerine yanaşıyor. Ulaşım için en kolay alternatiflerden birisi bizce bu. Diğer alternatiflerden birisi de Eminönünü’ne giderek buradan otobüs ile aktarma yapmak olabilir.
Hafta sonları öğleden sonra kalabalığın artacağını öngörerek sabah erken saatlerde Balat’a geçmeyi planladık. Eğer imkan varsa hafta içi sessiz sakin iken gidebilmek en güzeli… Tabi bizim gibi beyaz yaka çalışanlardan iseniz hafta sonu sabah erken saatlerde yola çıkmanızı tavsiye ederiz. Öğleden sonra kalabalığın ne kadar arttığını görünce isabetli bir karar olduğunu anladık. Çünkü sokaklarda rahat rahat dolaşarak fotoğraf almak oldukça zorlaşıyor.
Gel gelelim Fener-Balat semti nerede, nasıl bir tarihe sahip? Gezimizi yapmadan önce ve sonrasında bölgenin tarihi konusunda kısa araştırmalarımız oldu. Balat semti İstanbul’un Fatih ilçesine bağlıdır, Haliç kıyısında yer alır. Rumca “Palation” yani “Saray” kelimesinden adını alır. Tarihte bir dönem İspanya’dan gelen Yahudilerin yaşadığı bir bölge olmuş. 1950’li yıllarda Balat’ta yaşayan Yahudilerin göç etmesiyle günümüzde semtte yaşayan çok az sayıda Yahudi kalmıştır.
Fener semti de Balat’ın hemen yanında yine Haliç kıyısında yer alır. Bu semtte Osmanlı döneminde ağırlıklı olarak varlıklı Rum ailelerin yaşadığı bir semt olmuş. İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in burada yaşayan gayrimüslimlerin kendi dillerinde okumasına ve ibadet etmelerine karışılmayacağı ferman ile ilan etmiş. Osmanlı döneminde burada yaşayan halk özellikle dış ticaret ve ilişkilerde tercüman olarak görev almışlar. 1. Dünya Savaşı’na kadar semtte sadece gayrimüslimler yaşarken, savaş sonrasında birçok Rum aile ülkeden göç etmiştir. Günümüzde de gayrimüslim nüfusu yok denecek kadar az olduğu söylenebilir. Osmanlı’nın son dönemlerinden itibaren atölye ve fabrikaların Haliç kıyısına ve bu bölgelere yerleşmesiyle semtin dokusu zamanla bozulmaya başlamış.
Son yıllarda ise Fener-Balat semti Vodlina caddesi boyunca açılmış kafeler ile popülerliğini arttırmaya devam ediyor. Özellikle hafta sonları günübirlik turlar ve fotoğrafçıların uğrak noktalarından birisi.
1. Fener Rum Patrikhanesi
Ortodoks Hristiyan aleminde önemli yeri olan Fener Rum Ortodoks Patrikhanesi’nin İstanbul Fener semtinde yer alması sebebiyle bu bölgenin Ortodokslar için manevi başkent olduğu söyleniyor. İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet’in fermanı ile birlikte Fener Rum Patrikhanesi’de aktif olarak işlevini sürdürmeye devam etmiştir.
2. Özel Fener Rum Lisesi
Fransa’dan getirilen kırmızı tuğlalar ile inşa edilen bu lise günümüzde Rum’lara eğitim veren sayılı okullardan biri olmaya devam etmektedir. 1454 yılında İstanbul Fatih semtinde kurulan bu okul “Mekteb-i Kebir”, “Kırmızı Mektep” isimleriyle de anılmıştır. Avrupa’da önemli eserlere imza atmış mimar Dimadis binanın yapımında görev almıştır. Bina görkemli dış görünüşüyle birlikte Haliç kıyılarında birçok noktadan görülerek parlamaktadır. Fener iskelesine indiğinizde okul tüm ihtişamıyla adeta sizi karşılıyor. Osmanlı döneminde pek çok önemli görevlerde yer almış Fenerli Rum’ların bu okulda eğitim aldığı bilgiler arasındadır. Cumhuriyet’in ilanından sonra okulun ismi Fener Rum Erkek Lisesi olmuştur.
3. Sveti Stefan Bulgar Kilisesi
Fener semtinden Balat’a doğru giderken Haliç kıyısında sahil şeridinde yer alan bu kiliseyi biz de ilk defa gezimiz sırasında öğrendik. Biraz okuyup araştırdık ki Dünya’nın tek demir kilisesi olarak biliniyormuş. Kilise ilk yapımından sonra 1898 yılında yandıktan sonra yeniden restore edilmiş bu kez birçok bölümü demirden inşaa edilmiş. İçerisini maalesef gezemedik, etrafı restorasyon sebebiyle kapatılmıştı.
4. Yavuz Sultan Selim Camii
5. Meryem Ana Kanlı Kilise
6. Merdivenli Yokuş
7. Hobbit House Balat Breakfast
Balat semtindeki bu mekan gerçekten takdir edilecek bir girişim. Çocuklar için yemek, içmek, kitap, oyuncak yardımı yapan bir yer. İçeriye çocukların ihtiyacını karşılayabilecek her türlü eşyayı bırakabilirsiniz. Hepsi sahiplerini buluyor.