Denizli seyahatimizi uçak ile gerçekleştirdik. Denizli Çardak Havaalanına indikten sonra Rentgo firmasından araç kiraladık. Denizli merkez ve civarında gezeceğimiz yerler olduğundan ve Pamukkale’ye geçeceğimiz için araç kiralamanın daha uygun olacağını düşündük. Sabah ilk uçakla Denizli’ye geldiğimiz için 07.30 sularında gezimiz başlamış oldu. Atalarımız boş yere erken kalkan yol alır dememişler. 😊
Çardak Havaalanı ile Denizli merkez arası 68 km araçla ve yaklaşık 50 dk sürüyor. Araç dışında merkeze giden transfer araçları ile de ulaşım sağlayabilirsiniz. Merkeze doğru yol alırken yol üzerinde ilk rotamız Honoz ilçesindeki “Kaklık Mağarası” oldu. Oradan Denizli merkez ve çevresini gezerek en sonda Pamukkale‘ye doğru yol aldık.
Denizli merkez bize biraz az gelişmiş gibi geldi. Merkezde bir han bir müze ve kebapçılar haricinde fazla bir şey yok diyebiliriz. Çarşısı hareketli değil ve halkın ekonomik durumu pek iyi değil. Turizm kenti olamamış. Bunların haricinde her anlamda ucuz bir şehir. Bir çok yere giriş ücreti yok. Merkezde fiyatlar alışveriş anlamında diğer merkezi turistik yerlere göre uygun. Sadece merkezdeki belediye park alanları saat başı 7 tl artan ücretlendirmedeydi. Böyle bir ücretlendirme İstanbul’un en pahalı otoparklarında dahi mevcut değil.
Denizli merkez ve civarında gezilecek yerler 1 günde biter. Aşağıda yapılabilecek tüm rotaları paylaşıyoruz.
Merkezden uzaktaki gezilecek yerler;
KAKLIK MAĞARASI VE YÜZME HAVUZU
Kaklık Mağarasına vardığımızda saat erken saat olduğu içi henüz açılmamıştı. Yarım saat kadar bekledikten sonra görevliler saat 09.00’da gelip açtılar. Herhangi bir giriş ücreti alınmıyordu. Fakat hep böylemiydi bilmiyoruz ama gittiğimiz dönemde mağara oldukça bakımsızdı. Aşağı doğru inerken merdivenlerin tutunma yerleri örümcek ağları ile sarılı, el bile sürülmüyor. Yollardaki tahtalar ve tutunma yerlerinin bir kısmı kırılmış veya çürümüş. Bu kadar turist alan bir yerin bu kadar bakımsız olmasına çok şaşırdık doğrusu.
Mağarada sarkıtlar, dikitler ve travetenlere benzer basamakların oluşumu ile küçük Pamukkale olarakta anılmaktadır. Bol miktarda kükürt bulunuyor, mağara civarına geldiğinizde de kükürt kokusunu alıyorsunuz. Mağarada bulunan suyun şifalı olduğu ve cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor. Belli bölümleri doğrudan gün ışığı alıyor. Mağara duvarlarındaki oluşumların üzerinde ise zamanla yosunlar çıkmış. Bir bölümünde ise farklı bitkiler oluşmuş. Gün ışığı ve akan suyun birleşmesiyle botanik bahçeyi andıran bir görüntü ortaya çıkmıştı. Mağaranın civarında termal bir havuz, küçük bir amfi tiyatro ve kafe var. Fakat gittiğimiz dönemde tamamen kullanıma kapalıydılar.
BAĞBAŞI YAYLASI & TELEFERİK
Bağbaşı Kent Ormanı’ndan kalkan Teleferik ile Bağbaşı Yaylası’na ulaşılıyor. Teleferik bölgesinde çok büyük bir otopark var. Teleferik ücreti kişi başı gidiş dönüş 6 TL. Binerken verilen bileti mutlaka saklayın, dönüşte de aynı bilet ile ineceksiniz. Aşağıdan baktığınızda teleferik hattı çok dik ve uzun görünüyor. Fakat toplam yolculuk 8 dk sürüyor ve bu sürede 1400 metre rakıma çıkılıyor. Çıktıktan sonra tekrar ücretsiz servisler ile yaylaya geçiliyor.
Bağbaşı yaylası dağların tepesinde ormanlık alana kurulu bir tesis aslında. İçerisinde piknik alanı, kafeler, satış standları, çocuk oyun alanları var. Konaklama isteyenler içinse bungalov evler veya çadırlar bulunuyor.
LAODIKEIA ANTİK KENTİ
Laodikeia Antik Kenti, Denizli İli’nin 6 km. kuzeyinde yer almaktadır. Helenistik kent, M.Ö. 3. yy.’ın ortalarında Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından karısı Laodike adına kurulmuştur. Yaklaşık 5 kilometrekarelik alana yayılan Laodikeia’nın önemli ve günümüze kadar gelebilen yapıları içinde; Anadolu’nun en büyük stadyumu (ölçüleri 285×70 m.), 2 tiyatrosu, 4 hamam kompleksi, 5 agorası, 5 nymphaeumu, 2 anıtsal giriş kapısı, Bouleuterionu, tapınakları, Peristylli evleri, Latrina, kiliseleri ve anıtsal caddeleri sayılabilir.
Kaynak : http://www.kulturvarliklari.gov.tr
Geziniz sırasında zamanının kalırsa gezebileceğiniz yerler arasına Laodikeia’yı da alabilirsiniz.
PAMUKKALE
Şüphesiz ki Denizli’yi Denizli yapan yerlerin başında Pamukkale geliyor. Pamukkale hakkında detaylı yazımızı çok yakında aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.
Merkezde gezilecek yerler;
BABADAĞ İŞ HANI
Denizli’de buldan bezi ve dokumacılık ürünleri oldukça çok meşhur. Merkezde yer alan çok katlı Babadağ İş Hanı tüm çeşitleri bulabileceğiniz bir iş merkezi. İçeride binbir çeşit örtü, kilim, bez, kumaş gibi ürünler sergileniyor. Eğer ilginizi çekerse alışveriş amaçlı olarak buraya uğrayabilirsiniz.
ATATÜRK ETNOGRAFYA MÜZESİ
Denizli merkezde yer alan bu müze mutlaka rotanızda karşınıza çıkacaktır, uğramanızı tavsiye ederiz. Müze girişi ücretsiz.
Cumhuriyet kurulduğu ilk yıllarda bu bina parti binası olarak hizmete girmiş. Atatürk 1931 yılında Denizli ziyaretinde bir akşam bu binada konaklamış. 1950’li yıllarsa ise bina dispanser olarak faaliyet sürdürmeye başlamış ve ardından 1977 yılında koruma altına alınarak müzeye çevrilmiştir. İçeride eski dönemlere ait giysiler, takılar ve birtakım eşyalar sergileniyor. Atatürk’ün konakladığı oda da o dönemdeki eşyalar ile beraber ziyarete açık.
DENİZLİ’DE NE YENİR?
Denizli’de ne yenir derseniz öyle madde madde liste çıkabilecek özgün bir mutfağı yok . En meşhur yemeği Denizli Kebabı (Denizli Tandır). Kent merkezinde çarşı içerisinde yan yana birçok kebapçı sıralı. En meşhurları Kocabaylar ve Kebapçı Baki olarak biliniyor. Biz Kebapçı Baki ve Kebapçı Dursun’da yemek yedik. Sunum ve lezzet olarak birbirlerinden çok farklı değiller. Denizli kebabını meşhur kılan ise şu; kuzu etinin tandırda 4 saat süreyle pişirilmesi. Servis edilirken etin hangi bölümünü istediğiniz soruluyor. Kaburga, böbrek yatağı, kol gibi… Kaburga ve böbrek yatağı daha yağlı bölümü, kol ise daha az yağlı kısımlarından. Kebabın yanına da domates, soğan ve biber geliyor. Fakat çatal bıçak gelmiyor. Evet, el ile yemeği yemek zorundasınız. Dükkan içerisinde duvarlarda el ile yendiği konusunda çokça özlü söz görebilirsiniz. 😊
İyi gezmeler..
Cansu&Bora