Bunu Paylaş

Son iki senedir Yunan adalarına kafayı takmış durumdayız, her yaz bir rotamızı mutlaka Yunan adalarına çevirmeye çalışıyoruz. Geçtiğimiz 2017 yazında da Türkiye üzerinden ulaşabileceğimiz, daha yakın olan komşu Midilli adasına gittik. Kurban bayramı tatiline denk geldiğimiz için kalabalık en büyük çekincemiz oldu aslında. Ayvalık ve Midilli’de indiğimiz yerde kalabalıkla karşılaşsak da adada bunu pek hissetmedik.

ULAŞIM

Midilli adasına ulaşım;

Midilli adasına Ayvalık limanından geçiş var. Limandan adaya ulaşımı sağlayan birkaç feribot firması var. Ertürk Lines, Jalem Tur, Turyol gibi. Limanda yoğunluk olacağını tahmin ettiğimiz için birkaç gün önce Turyol web sitesi üzerinden biletlerimizi almıştık. Yolculuk günü limanda Turyol ofisinden bilet çıktılarını almak gerekiyor sadece. Bayram yoğunluğu sebebiyle feribot saatine kadar Turyol gişesinde uzun bir kuyruk oluşuyor. Korktuğumuz bayram kalabalığı bu noktada karşıladı bizi. Üstüne bir de satış ofisi sabah tam saatinde mesaiye başlamadığı için uzun kuyruklar oluştu ve bu sebeple feribotta tam saatinde kalkmadı tabii ki. Uzun kuyrukları atlattıktan sonra liman gümrüğünden geçerek feribota geçiş başlıyor.

Bilet ücretlerine gelecek olursak araçsız kişi başı gidiş dönüş için 30 euro ödedik. Tek yön bilet ise 20 euro idi.

Midilli ada içerisinde ulaşım;

Midilli limana vardıktan sonra eğer Mitilini’de kalmayacaksanız diğer bölgelere ulaşım için otobüs, taksi veya araç kiralamak gerekiyor. Biz bayram tatilinde Pazar günü adaya ulaştık. Otobüs saatleri günde 1-2 sefer olduğu için yakalayamadık. Yoğunluk sebebiyle bir tane bile kiralık araç bulamadık. Bu yüzden Plomari’ye taksi ile ulaşmak zorunda kaldık. (taksi ücreti 50 euro idi.) Mitilini-Plomari arası 40km fakat yolların virajlı olmasından ötürü ulaşmak 1 saat sürüyor.

Siz siz olun bizim gibi yapmayın, mutlaka gitmeden önce araç kiralayın. Adada tek bir yerde kalmayacaksanız, tüm adayı gezmeyi düşünüyorsanız mutlaka araç kullanmak gerekiyor. Ada gerçekten çok büyük. Otobüs saatlerini denk getirmek biraz uğraştırabilir.

KONAKLAMA

Midilli’ye vardığımız ilk gün Mitilini’den Plomari’ye geçerek burada 3 gece konakladık. Plomari’nin tam merkezinde olmakla birlikte merkeze 1-2 km uzaklıkta plajlara yakın bölgelerde de konaklama seçenekleri vardı. Biz Plomari merkeze 2km uzaklıktaki Aegean Sun otelde kaldık. Otele 3 gece konaklama için 135 euro ödedik. Genel olarak otel hizmetinden memnun kaldık. Konum olarak Plomari’nin en güzel plajı Agios Isidoros’a yakın olduğunu gördükten sonra tam merkezde kalmayarak daha doğru karar verdiğimizi anladık. Otelin konumu itibariyle tüm odalarını denize bakan ve balkonlu bir yapıda tasarlamışlar. Bize de üst katta full deniz manzaralı bir oda verdiler. Konaklamamıza kahvaltı dahildi.

Aegean Sun Otel

Dönüş feribotumuz sabah erken saatte olduğundan yetişebilmek için Midilli’de son günümüzde Mitilini bölgesinde 1 gece konaklamayı tercih ettik. Mitilini’de Orfeas otelde bir gece konaklamaya 60 euro ödedik (kahvaltı dahil değil). Otel limana yürüme mesafesindeydi ve genel olarak memnun kaldık.

Aşağıdaki linkten otele ulaşabilirsiniz.

Orfeas Hotel

AGIOS ISIDOROS PLAJI

Midilli seyahatimizi diğerlerinden farklı olarak daha sakin ve deniz ağırlıklık olarak geçirmek istedik. Gerçekten insanın koşturmacasız tatile de ihtiyacı oluyor. Plomari’de 3 gece konaklayarak çoğunlukla konakladığımız yere yürüme mesafesindeki Agios Isidoros plajında denizin tadını çıkarttık. Agios Isidorosun da içinde bulunduğu adanın en güzel plajları güneyde bulunuyor. Bu Adanın kuzey plajlarında deniz daha dalgalı, taşlı ve yer yer bulanık. Seyahatini deniz ağırlıklı planlayanlar mutlaka Midilli’nin güneyini tercih etmeliler.

Agios Isidoros plajında yan yana 2 işletme var. İşletme dediğimizde şu aslında; salaş bir mekan ve bakkalı andıran bir büfe. Buradan yeme içme ihtiyacınızı karşılamanız durumunda gün boyu şezlong ve şemsiyeler ücretsiz kullanılabiliyor. Fiyatlar zaten oldukça uygun. Deniz ise gerçekten çok temizdi. Kıyıya yakın bölgelerde denizin dibi akvaryum gibi, deniz gözlüklerini almayı unutmayın bizce 🙂 Denizin dibinde balıkları izleyerek yüzmek çok keyifli…

YEME-İÇME

Yunanistan’ın neresine gidecek olursanız yeme içme kültürü değişmiyor aslında, özellikle de böyle sahil kenarı tatil beldelerinde iseniz balık meze vazgeçilmez diyebiliriz. Yunanistan yeme-içme hakkındaki yazımıza aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

YUNAN ADALARI YEME İÇME

Plomari bölgesinde konakladığımızda bir akşam Plomari merkezde, iki akşam ise otele yakın bir restoranda yemek yedik. Plomari’de deniz kenarında birkaç meşhur restoranı var.

Merkeze yakın bölgede ise tamamen tesadüf eseri sokaklarını dolaşırken keşfettiğimiz bir restoranda yemek yedik. Sessiz sakin bir sokaktasınız aslında ama bir yanınızda üzüm bağları arasında gizlenmiş bir bahçedeki restoran karşınıza çıkabiliyor. Mekan çok temiz, yemeklerde bir o kadar lezzetliydi. Restorandaki en genç çift biz olduk sanırım, yanımızdaki masalarda orta yaşlı turistler çevriliydi. Yunan müzikleri eşliğinde keyifli bir akşam için bu restoranı tavsiye edebiliriz.

Şunu söyleyebiliriz ki tüm mezeler, balık menüleri bir yana Yunanistan gezilerimizde vazgeçemediğimiz bir lezzet var; o da kremalı börek… Yunanistan genelinde pastanecilik anlayışı çok yaygın. Pastaları ve çikolataları ile oldukça iddialılar. Midilli adasında da çarşı içerisinde dolaşırken çok sayıda pastane,  börekçi bulmanız mümkün. Bizden bir öneri kremalı böreğini deneyin 😉


BARBAYANNI OUZO MÜZESİ

Ouzo Yunanistan’nın en meşhur içkisi. Midilli adası Plomari kasabasında bulunan Ouzo üretim fabrikasının tarihi çok eskilere dayanıyor. Günümüzde bu fabrikanın alt katında halen üretim yapılıyor, üst katı ise müze olarak halka açık ve giriş ücretsiz. Üst katta, çok eski dönemlerde ouzo üretiminde kullanılan malzemeler, şişeler, bardaklar sergileniyor. Bu katı gezdikten sonra aşağıdaki üretim fabrikasını da gezme imkanımız olduğunu söylediler. Kaçırır mıyız bu fırsatı, hemen alt kata yöneldik. Önce, yetkili birisi bizi üretimin yapıldığı alana götürdü ve anasondan Ouzo’ya kadar uzanan üretim süreci hakkında detaylı bilgi verdi. Sonrasında şişelemenin yapıldığı alana geçtik. Seri üretim makinelerinden dolumu yapılarak gelen şişeler alınıyor ve kenarda sıralanıyor. Yetkiliden izin aldıktan sonra Bora’da geçti makinenin başına ve şişeleri dizmeye başladı 🙂 Kısa bir süre fabrikada çalıştıktan sonra 🙂 satış alanına doğru devam ettik. Tahmin edersiniz ki fabrikada perakendeciden çok daha ucuza ürün alma imkanı var. Ouzo şişe fiyatları (20’lik) ise 4-6 euro arasında değişiyordu.

Eğer yolunuz Plomari kasabasına düşerse gezilecek yerlerin başında Ouzo üretim fabrikasına uğramanızı tavsiye ederiz.

 

PLOMARİ

Adanın güneyinde yer alan Plomari kasabası Mitilini merkeze 39 km mesafede, araç ile 55 dk uzaklıktadır. Adanın tüm koylarında denize girmedik ama söylentilere göre en güzel denizinin güneyinde olduğunu duyduk. Bu sebeple rotamız Plomari kasabası oldu.

Plomari kasabası neredeyse bir saatte gezilebilecek büyüklükte bir yer. İlk girişinizde sahilde meşhur balık lokantaları, içeriye doğru ilerlediğinizde köy meydanını andıran bir meydan var ve tüm amcalar frappelerini yudumluyorlar 🙂 Sokakların derinlerine doğru yürüyoruz, kısa bir yürüyüş ile çarşı içinden geçtik. Bir de şu sokağa bakalım dediğimiz yerde çınar ağacının etrafında kurulu başka küçük bir meydan çıkıverdi karşımıza. Bu bölgede de yan yana dizili kafeler vardı. Biz de bir kahve molası verdik burada.

Dinginlik arıyorsanız Plomari kasabasını tercih edebilirsiniz. Molivos bölgesinin bu tarafa göre daha çok turist aldığını ve kalabalık olduğunu söyleyebiliriz.

 

NOT : Midilli adası gezimizde bu sefer çok fazla durağa uğramadan ve bayram sebebiyle popüler bölgelerinin daha kalabalık olacağını tahmin ettiğimiz için adanın kuzeyinde yer alan ve en meşhur bölgelerinden Molivos ve Petra’ya gitmedik. Eğer uzun bir tatiliniz varsa tüm bu bölgeleri araç ile rahatlıkla gezebilirsiniz.

  • MOLİVOS
  • PETRA

Sevgiler,

Cansu & Bora

Write A Comment

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Pin It
Show Buttons
Hide Buttons